top of page
IMG_6104-_R.jpg

Exhibition view from 'Hollows and Mounds: A Take on Göbeklitepe', Leica Gallery, 2019

'Oyuklar ve Höyükler: Göbeklitepe'ye Bir Bakış' Sergi görüntüsü, Leica Galeri, 2019

In this exhibition Sinem Dişli focuses on Göbekli Tepe, a monumental structure built by hunter-gatherers by shaping limestone, basalt and flint stone, as part of a series of works she has been producing for a decade around the Euphrates River and Mesopotamia region of Urfa, the city where she was born and raised.

 

The artist examines the multi-layered past of Göbekli Tepe and the region, as well as the layers of history and soil, through a language that alternates between fiction and documentary. She explores the complexity of the earth, the cycles of human beings in their interactions with stone and water containing the residues of millions of years. By tracing the ancient origins of everyday rituals, she looks for clues to reinterpret history and generate new approaches to our relationship with our environment. With a keen interest in the ways archaeology and geology deal with the fragile cycles of life and how we read and construct history through the stone. She observes the spaces, actions, and games we create, whether hitting one stone to another or looking to the wide universe. Attentive to the limitations of the photographic medium and remaining within its ambiguous nature, she seeks to establish open-ended associations between time, space and living beings, starting from our ways of perceiving binaries such as below and above ground, earth and sky, past and present, night and day. 

 

“Hollows and Mounds: A Take On Göbekli Tepe”, the first joint project between Ara Güler Museum and Leica Gallery Istanbul, took place between September 16th 2019 - February 15th 2020 in both gallery and museum. 

Bu sergi ile Sinem Dişli, doğup büyüdüğü şehir Urfa’yı da kapsayan Mezopotamya bölgesi ve Fırat Nehri üzerine son on yıldır yaptığı çalışmalarıyla birlikte yaklaşık oniki bin yıl önce avcı-toplayıcıların kalker, bazalt ve çakmaktaşına şekil vererek inşa ettiği anıtsal yapı Göbeklitepe’ye odaklanıyor.

 

Sanatçı Göbeklitepe ve bölgesinin çok katmanlı geçmişini, tarihi ve toprağın katmanlarını belgesel ile kurgu arasında gidip gelen bir dil ile araştırıyor. Yerkürenin karmaşıklığını, insanın milyonlarca yılın yaşam tortularını barındıran taş ve suyla ilişkisindeki döngüleri ve günümüzde süregiden etkileşimlerini derinlemesine inceliyor. Gündelik ritüellerin kadim kökenlerinin izlerini sürerek tarihin yeniden yorumlanmasını ve çevremizle olan ilişkimize yeni yaklaşımlar geliştirmemizi sağlayabilecek ipuçları arıyor. Arkeoloji ve jeoloji gibi alanların hayatın kırılgan döngülerini ele alış biçimleriyle tarihi taş üzerinden nasıl okuduğumuza ve kurguladığımıza bakarak, taşı taşa vurarak yarattığımız mekanları, eylem ve oyunları gözlemliyor, evreni ve zamansallığı nasıl algıladığımıza bakıyor. Fotoğraf mecrasının sınırlılıklarını da sahiplenerek, onun muğlak doğası içinde, yer altı ve üstü, yeryüzü ve gökyüzü, geçmiş ve şimdi, gece ve gündüz gibi ikililikleri algılama biçimlerimizden yola çıkarak, zaman, mekân ve canlılar arasında ucu açık birliktelikler oluşturmaya girişiyor.

 

Ara Güler Müzesi ve Leica Galeri İstanbul’un ilk ortak projesi olan “Oyuklar ve Höyükler: Göbekli Tepe’ye Bir Bakış” başlıklı sergi 16 Eylül 2019-15 Şubat 2020 tarihleri arasında bu iki mekanda gerçekleşti.

2010 - 2019

Stills

STILLS

Alternative Photography

ALTERNATIVE PHOTOGRAPHY

Artist Book

ARTIST BOOK